haberdar

haberdar
habèrdār m <G haberdára>
DEFINICIJA
reg.
1. v. habernik
2. top, puška, zvono ili koje drugo sredstvo kojim se daje znak za neki početak (uzbuna, svatovi, bitka i dr.)
3. pren. vikač, bukač, agitator
ETIMOLOGIJA
vidi haber

Hrvatski jezični portal. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • haberdar — sf., Ar. ḫaber + Far. dār Haberli, bilgili Olup bitenden haberdardır. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haberdar etmek haberdar olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haberdar etmek — haber vermek, bildirmek Kararımızdan Nedret in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz. M. Yesari …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haberdar olmak — bilgi edinmek, haber almak İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haberdar — (A. F.) [ رادﺮﺒﺧ ] haberli …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • HABERDAR — Haberli, vâkıf, bir mes eleden haberi olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Cüneyt Arkın — (bürgerlich Fahrettin Cüreklibatır[1]; * 8. September 1937 in Karaçay, Landkreis Alpu in der Provinz Eskişehir, Türkei) ist ein türkischer Schauspieler, Drehbuchautor, Filmregisseur und produzent. Inhaltsverzeichnis 1 Leben 2 Schauspieler …   Deutsch Wikipedia

  • âgâh — (F.) [ ﻩﺎﮔﺁ ] haberdar. ♦ âgâh etmek haberdar etmek. ♦ âgâh olmak haberdar olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • Ottoman persecution of Alevis — Part of a series on Shi ah Islam and Twelvers Alevism Beliefs …   Wikipedia

  • bilgilendirmek — i Bir konuda bilgi sahibi olmasını sağlamak, haberdar etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • erkân — is., ç., Ar. erkān 1) Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder. R. H. Karay 2) Yol, yöntem Onun arkasına bu yolda, bu erkânda gelmiş geçmiş ustalar, pirler vardı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”